AK Parti milletvekillerinin imzasıyla Meclis’e sunulan ve zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına yol açacak kanun teklifi muhalefetin ve çevre örgütlerinin itirazlarına rağmen 26 saatlik tartışmalı görüşme sonrası TBMM komisyonunda kabul edildi. Salı günü Genel Kurul’a gelmesi beklenen düzenleme, koruma altındaki doğal alanlarda madenciliğin önünü açarken, kaçak madenlere de af getiriyor.

Teklife göre, 2022’de gelen tepkiler üzerine tekliften çıkarılan madde, ek madde olarak Maden Kanunu’na ekleniyor ve bu kez kamu yararı gerekçesiyle zeytinliklerde geçici tesis kurulmasına izin veriyor. Geçici madde yoluyla yasalaşma sürecine giren yeni düzenlemeye göre, elektrik üretimi amacıyla yürütülen madencilik faaliyetlerinin zeytinlik alanlara denk gelmesi ve başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması hâlinde, kamu yararı gözetilerek geçici tesislerin kurulmasına Bakanlık tarafından izin verilebilecek. ÇED raporu uygulamasına da kolaylık getiren düzenleme kaçak faaliyet gösteren maden ve enerji şirketlerine daha önce verilen cezaları affederken, yıkım kararlarını askıya alıyor. Teklif ayrıca stratejik ve kritik maden sahalarında acele kamulaştırmanın önünü açarken kamulaştırma kararlarını tapu hükmünde sayıyor. Çevre örgütleri, teklifin yasalaşması durumunda doğa tahribatının kaçınılmaz olacağı görüşünde.

TEHLİKEDE OLAN SADECE ZEYTİNLİKLER DEĞİL

Enerji ve İklim Uzmanı Önder Algedik Genel Kurul’daki görüşme öncesi KARAR’a yaptığı açıklamada, tartışılan kanun teklifindeki en büyük tehlikenin zeytinliklerle ilgili maddeler olmasına rağmen, çevreye zarar verecek başka maddeler de olduğunu vurguladı. Algedik “Öldük bittik” gibi bir algının doğru olmadığını, kanun teklifine karşı mücadeleye devam edilmesi gerektiğini söyledi. Zeytinlikleri hedef alan maddelerin daha önce Meclise sekiz kere geldiğini hatırlatan Algedik, bir kez daha geri döneceğini düşündüğünü söyledi:

“Teklifteki maddelerin hepsi de tartışmamız gereken maddeler. Zeytinlikten delik açılırsa bu deliğin genişlemesi mümkün. Siyasi husumet olmadan yapılan sağduyulu bir tartışmada bunun meclisten geçeceğini düşünmüyorum. Çünkü şimdiye kadar 4’ü zeytinliklerin ıslahı, 4’ü de başka kanun olmak üzere 8 defa Meclis’e geldi. En son 2017’de bütün partilerin imzasıyla zeytinlik ve meralarla ilgili maddeler çıkartıldı. Vekiller Türkiye Cumhuriyeti’nin vekili olduğu bilincine vararak siyaset yapmaları durumunda ben böyle bir kanunun geçmesinin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Meclisi ve halkı görevini yapmaya çağırıyorum. Vatandaşlar oy verdikleri partiyi, şehrinin vekillerini aramalı. Oy verdiğiniz partilere vekillere sahip çıkmalısınız. Bu düzenlemeler Meclis’te geçtikten sonra halk ve iktidar baş başa bırakılıyor. Meclis siyaseti kenara çekiliyor ve biz bununla uğraşarak canımızdan oluyoruz. Büyük çabalar sarf ediyoruz. Bu işin ikinci perdesi yok.”