Birileri düğmeye bastı ve Türkiye’nin en köklü üretim alanlarından biri olan tekstil sektörü göz göre göre çökertiliyor!
Bugün tekstil batıyor, yarın sıra ağır metal sanayide. Peki bu bilinçli bir çöküş planı değil de nedir?

Bursa Dokumacılar Odası Başkanı Aydın Çitil isyan ediyor:

“25 yıl önce bu şehir tekstilin başkentiydi! Bugün ise çevre illere üretimi kaptırmış, kendi öz sermayesiyle boğuşur hale getirilmiş bir şehir olduk!”

Aydın Çitil; “Bursa neden her zaman üvey evlat muamelesi görüyor?
Neden üretim merkezi olan bu kadim şehir yatırımda, destekte, politikada hep geri planda bırakılıyor?

Şimdi soruyoruz:

TEKSTİLİN BATMASINI KİM İSTİYOR?

Hangi güç odakları bu sektörü tasfiye etmek istiyor?
Hangi lobilere, hangi beton sevdalılarına alan açılıyor?

Bu bir ekonomik kriz değil, bu bilinçli bir çökertme operasyonudur.
Üretimin belkemiği olan tekstil sektörüne günlerdir konkordato haberleriyle darbe üstüne darbe vuruluyor.
Birileri çıkmış, ülkenin üretim motorunu susturmak için düğmeye basmış!

İnşaat lobisinin aç gözlülüğü, üretimle ayakta duran sektörlerin önüne geçmiş durumda.
Lokomotif olması gereken üretim, betona gömülüyor.
Bugün tekstil, yarın ağır sanayi, sonra belki otomotiv…

Bursa gibi üretimle yoğrulmuş bir şehir neden bu kadar sahipsiz?
Ankara’da sesimiz neden duyulmuyor?
Bursa her seferinde neden yok sayılıyor, neden görmezden geliniyor?

Bu sessizlik suikasttır!
Bu görmezden gelme ihanettir!

Artık yeter!
Konkordato ilan eden her işletmeyle birlikte sadece makineler değil, bir şehrin geleceği de susturuluyor!
Bu kentin üretim damarları kesiliyor!
Bugün sesimizi yükseltmezsek, yarın susacak ses kalmayacak!

Buradan yetkililere açık çağrıdır:
Üretime değil, betona yatırım yapan anlayışla ülke kalkınmaz!
Konkordato değil, destek istiyoruz!
İşsizliğe değil, istihdama yatırım istiyoruz!

Tekstili bitirirseniz, bu ülkenin belini kırarsınız!
Bursa’yı yok sayarsanız, Türkiye’yi felç edersiniz!” dedi.