Değişim sürekli ve kaçınılmazdır ancak geçmişe nazaran bugün; değişimin üzerimizde yarattığı baskıyı, atalarımıza göre çok daha fazla hissettiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü son yüzyılda hızla gelişen teknoloji, insanları ve şirketleri birbirine yaklaştırarak dünyayı daha küçük bir yere dönüştürdü. Yaşanan küresel salgınlar, ekonomik çalkantı ve durgunluk, kurum ve kuruluşları sürekli olarak günümüzün gerçeklerine ayak uydurmak zorunda bıraktı. Meslekler artık çok daha değişken ve insanların yetenekleri hiç olmadığı kadar işe yaramaz bir halde. Bu sebeple; haklı olarak dünyanın değişimine öncülük edeceği düşünülen Y Kuşağı ve onu takip eden Z Kuşağının, yakın zamanda iş gücünü domine edeceği varsayılsa da maalesef bu kuşaklar, iş hayatına tam da bu zor dönemde giriyorlar
Ancak bizler yeniçağın nesilleriyiz ve yaklaşık 26 milyonluk bir gücüz. Evet, kuruluşlara olan güvenimizi kaybettik, onları sosyal nedenlerle bizlere uyumlu olmaya zorluyoruz ve bizleri desteklemelerini istiyoruz. Kurumsal hiyerarşilere düşkünlüğümüz yok ve bize verilen beş ila altı iş günü arasında sıkıntı hissetmek istemiyoruz. Şirketlerin; performansımızı, çalışma sürelerine, yaşa veya çalışma saatlerine göre değerlendirmemeleri gerektiğine inanıyoruz. Ve biliyoruz ki, birçoğumuz iş gücüne katıldıkça değişim hızla gerçekleşecek ve bunlara uyum sağlamayan şirketler, tarihteki en talepkâr yetenek havuzunda kaybolacaklar.
Ne derlerse desinler, şirketler kendilerini düşünürler. Dolayısıyla siz de şirketinizin başarısı için çalışırken; kendiniz için daima bir pay çıkardığınızdan emin olmalı, işte fark edilmeniz ve insanların fikirlerinizle ilgilenmelerini sağlamanız için tüm sürece uyum sağlamalı ve daha da önemlisi girişimci bir düşünce yapısında olmanız gerektiğinin farkında olmalısınız. Eğer öğrenmiyor, gelişmiyor ve artık kendinize yeterince fayda sağlamıyorsanız çözmeniz gereken bir probleminiz var demektir. Herhangi bir şeye ya da birisine bel bağlamak yerine kendi kariyerinizin sorumluluğunu en başından üstlenmeli ve daima kendi hayatınızı kendiniz kontrol etmelisiniz. Kariyerinizde ilerlemek için gerekli becerileri nasıl edineceksiniz? Son derece belirsiz olan bu zamanda karşılaşacağınız herhangi bir problemle başa çıkabilmek için kendinizi nasıl hazırlamalısınız? Yöneticilerle nasıl bir iletişim ağı oluşturmalısınız? Farklı kuşaklardan insanlarla ilişkilerinizi nasıl yönetmelisiniz? İşteki insanların dikkatini çekmenizi ve yaşıtlarınızdan daha hızlı terfi etmenizi sağlayacak olan bir kişisel markayı nasıl oluşturmalısınız?
Kısacası; söz konusu kariyerimiz olduğunda, kuralları, oyuncuları, rekabeti, ritmi, stratejisi ve ödülleri olan bir oyunun içinde olduğumuz çok açık. Ancak, her oyunda olduğu gibi Kariyer Oyunu içinde de sıradan dünyanın kısıtlamalarına uymak zorunda değiliz. Eğer istersek, hiç fark edilmemiş yeteneklerimizin tanınabileceği ve ödüllendirilebileceği kendi kurallarımızı oluşturabiliriz. Bunu başarmak için karar vermeniz gereken tek şey; İnternet, sosyal medya ve iş dünyasının 7/24 devam eden baş döndürücü değişiminde, bu oyunun herhangi bir oyuncusu mu olmak istiyorsunuz yoksa kuralları belirleyen tasarımcısı mı?
Kariyer Oyunları, tüm bunları fark etmenize yardımcı olurken aynı zamanda kariyerinizle ilgili en acil sorularınızı cevaplamak için tasarlandı;
Kariyer Oyunları ile sürekli değişen teknoloji ve ekonomik çağda başarılı bir kariyer inşa etmek için adım adım bir süreç ortaya koyarken, olağanüstü bir kariyerin nasıl oluşturulacağına dair tüm adımları da sizlerle ilk kez bu kadar net bir dille paylaşmaya çalıştım. Unutmayın! “Farkı Yaratanlar Oyunun Farkında Olanlardır”.